Türkiye Silah Gücü Kaçıncı Sırada?
Herkesin hayatında, aniden bir şeyin büyüklüğünü ya da gücünü fark ettiği bir an vardır ya, işte o an bende birkaç yıl önce Kayseri’de, sabahın erken saatlerinde yaşandı. O gün, ruhumda bir boşluk vardı. Birkaç yıldır dış dünyadan kopmuş, sadece kitaplarla, düşüncelerle, belirsiz gelecekle yaşıyordum. Ama sabah, kaybolan zamanımı geri almak istercesine, önümdeki TV ekranında bir haber görmemle her şey değişti. Türkiye’nin silah gücüyle ilgili yapılan bir sıralamayı izliyordum.
O Anı Unutamam
Sıralama, dünya çapında silah gücüne sahip ülkeleri gösteriyordu. İlk sıralarda Amerika, Rusya gibi ülkeler vardı. Ancak birden Türkiye’nin sırası geldi ve o an içimden bir şeyler sıyrılıp geçiverdi. Türkiye, silah gücü açısından dünyanın 11. sırasındaydı. Ne hissettim biliyor musunuz? Hem gururlandım hem de kafam karıştı. Gururlandım çünkü Türkiye, güçlü bir ülke olma yolunda büyük adımlar atıyordu ama bir yanda da içimde bir burukluk vardı. Bu sıralamayı nasıl algılayacağımı, nereye koyacağımı bilemedim. Türkiye’nin silah gücü 11. sırada, evet ama bu bana sadece bir sayı gibi geldi. O kadar soyut bir sayı ki, gerçekliği üzerinde düşünmedikçe anlamı yokmuş gibi hissediyorsunuz.
Birkaç yıl önce Kayseri’de, çok sevdiğim bir öğretmenimle bir ders sırasında silah gücünden, ordudan ve güçten bahsetmiştik. Her ne kadar sayılar büyük olsa da, asıl gücün, o gücün altında duran insanlarda olduğunu söylemişti. O zaman anlamamıştım ama şimdi, bu sıralamanın o kadar önemli olmadığını, gerçek gücün insanlarda ve onların ruhunda olduğunu fark ettim.
11. Sıra: Ne Anlama Geliyor?
O an, Türkiye’nin silah gücünün kaçıncı sırada olduğuyla ilgili olan bu sıradan haber, kafamı kurcalamaya başladı. Türkiye silah gücü kaçıncı sırada diye sormak çok basit bir soru gibi görünüyor ama aslında bir ülkenin silah gücünü anlamak, çok daha derinlere inmeyi gerektiriyor. Bir ülkenin askeri gücü sadece silahlar ve mühimmatlardan ibaret değil. O gücün arkasındaki ideoloji, o gücü sahiplenen insanlar, o gücün kullanıldığı yerler, hepsi bir araya gelip anlamlı bir bütün oluşturuyor.
Ve işte bu yüzden, sadece bu sıralama beni tatmin etmedi. Türkiye, 11. sırada olabilir ama peki ya ne kadar hazırız? Ne kadar güvende hissediyoruz? İnsanlar olarak, askeri gücü ne kadar içselleştiriyoruz? Bir ülkenin güçlü silahları, sadece fiziksel gücü değil, içindeki toplumsal yapıyı da etkilemeli. Zihinsel gücümüz, bu gücün önündeki en büyük engel olmalı.
Silah Gücüne Ne Kadar İhtiyacımız Var?
Günler geçtikçe bu sorular daha da büyümeye başladı. Kayseri’nin sokaklarında yürürken, insanların ne kadar güvende hissettiğini düşündüm. Türkiye’nin 11. sırada olduğu silah gücü listesinde, aslında gerçekten ihtiyacımız olan şeyin güven olduğunu fark ettim. Silahlar, savaş, tehditler… Bunlar elbette gerçeğin bir parçası, ama insan ruhunun gücü, bir ülkede gerçek güveni yaratmanın asıl yoludur. O sıralama, sadece sayıların ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ama bir ülkenin halkı, o gücü ne şekilde hissettiğinde, tüm bu güç gerçek bir anlam taşır.
Bir zamanlar bu gücün insanlara verdiği güveni kaybettiğimde, içimde çok büyük bir boşluk oluşmuştu. Ama sonrasında şunu fark ettim; gerçekte sahip olduğumuz güç, sadece bir ülkenin askeri gücünden çok daha fazlasıdır. Bir ülkenin halkı, birbirine güveniyor, birlikte hareket edebiliyorsa, o ülkenin gerçek gücü de oradadır. Silahlar yalnızca bir simge olabilir, ama insanlar arasındaki güven, aslında çok daha sağlam bir temel oluşturur.
Türkiye’nin Gerçek Gücü Nerede?
Sıralama ne kadar dikkat çekici olsa da, bu sıranın ötesinde, daha derin bir mesele var. Türkiye silah gücü açısından 11. sırada olabilir ama bence bu gücün halkla buluştuğu yer, her an, her gündelik hayatta gizli. Her adımda, her bakışta, her gülüşte, Türkiye’nin gücü, insanlarda hayat buluyor. İnsanlar birbirine güveniyor, zorluklar karşısında dimdik duruyorlar. O zaman, sıralama bir kenara, önemli olan gerçek gücün insanlar arasında, toplumda nasıl hissettirdiği oluyor.
Ben Kayseri’de, sabahın erken saatlerinde, silah gücünü bir sıralama olarak görünce, içimdeki boşlukla yüzleşmiştim. Ama şimdi, o sıralamanın ötesinde, Türkiye’nin aslında ne kadar güçlü olduğuna daha net bakabiliyorum. Bu gücü, bizler, yani bizleri yönlendiren insanlar ve toplum yaratıyor.
Sonuçta, Ne Hissettim?
Şu an, içimde bir umut var. Türkiye’nin silah gücü 11. sırada olabilir ama asıl gücün, yüreğimizde olduğunu hissettim. Gerçek güç, bir ülkenin silahlarından değil, o silahları kullanan insanların ne kadar güçlü olduğundan gelir. Herkesin içindeki güç, ülkelerine, topluma olan güveniyle pekişir. Türkiye’nin gerçek gücü, aslında bu güvenin içinde saklıdır. O yüzden, sadece bir sıralama değil, toplumsal dayanışma ve güç bizim için en önemli şey.