Mülhem ne demektir?
TDK’ya göre Mülhem, “birinin içinde doğmuş”, “esinlenmiş”, “birinin içine doğmuş” anlamına gelen bir sözcük olarak biliniyor.
Kınamak ne demek islamda?
Zem (zemm), sözlükte “bir kimseyi, nesneyi veya davranışı, sahip olduğu veya sahip olması gerektiği varsayılan kötü ve çirkin bir özellikten dolayı eleştirmek, kınamak, ayıplamak” anlamında bir mastar olarak kullanılır ve bu tür saldırgan söz ve davranışları ifade etmek için isim olarak kullanılır; karşıtı ise övgüdür.
Muahaza ne demek?
Konut. Muḥāfaẓa (Arapça: محافظة [muˈħæːfazˤa]; çoğul محافظات muḥāfaẓāt [muħæːfaˈzˤaːt]) birçok Arap devletinin birinci düzey idari bölümü ve Suudi Arabistan’ın ikinci düzey idari bölümüdür.
Mülhem hangi dilde?
Menşei. Osmanlı Türkçesi ملهم (mülhem), Arapça مُلْهَم (mülhem).
Müphem ne demek cümle içinde kullanımı?
Köken: “Muğlak” kelimesi Arapça kökenlidir. Arapçada “مُجهول” (mujhul) kelimesi bilinmeyen veya gizli anlamına gelir. Örnek cümle: Bu metindeki ifadeler genellikle belirsiz ve anlaşılması zordur, bu nedenle daha fazla açıklama gerekebilir.
Muaheze ne demek din?
Arapça kökenli olan “مُهَاجِم” (muḫācim) kelimesinden türemiştir. Anlamı: “Muaheze” kelimesi, birini veya bir şeyi olumsuz bir şekilde eleştirmek, tenkit etmek veya sert sözlerle eleştirmek veya yargılamak anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin veya birinin eksikliklerini veya hatalarını açıkça ifade etmek için kullanılır.
Kiniyorum ne demek?
Geçişli f. (Eski Türkçe kına-mak ‘işkence; cezalandırma’ < kın+a-mak) Suçlamak, suçlu bulmak, övmek: Güzel seven yiğidi kınamazlar / Koç burcunun yiğidine güzel sevmek yakışmaz (Karacaoğlan).
Esefle kinamak ne demek?
Pişmanlıkla kınamak ne anlama gelir? “Pişmanlıkla kınamak” ifadesi, bir kişinin bir durumu pişmanlıkla kınaması anlamına gelir. Bireyler herhangi bir kişiyi veya durumu üzüntüyle kınayabilir. Birinin üzüntü veya korkuyla kınadığı durum pişmanlıkla kınamadır.
Mücez ne demek?
(ﻣﻮﺟﺰ) sıfat. (Ar. icāz mūcez, “kelimeyi kısa ve öz söylemek”ten) Kısa ve öz olarak söylenerek (söz) veya yazılı olarak (yazılarak): Şâmil hezâr nükteyi yek harp-i mucezi / Hâvî hezâr ma’nâyı ednâ ibâreti (Nâbî).
Namüsait ne demek?
🔎 Uygun veya elverişsiz. Arapçadan dilimize giren “uygun” kelimesinin Farsça olumsuzluk ekiyle türetilmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
Mahrum ne?
“Dezavantajlı” teriminin Türkçe Türkçe sözlükteki anlamı: Tom kararlılıktan yoksundur. – Tom istikrardan yoksundur.
Müphemdir ne demek?
TDK Sözlüğüne göre muğlak kelimesinin üç anlamı vardır. Muğlak kelimesinin ilk anlamı “belirsiz”dir ve sıfattır. Muğlak kelimesinin ikinci anlamı zarftır ve “açık ve belirgin olmadan” anlamına gelir. Muğlak kelimesinin üçüncü anlamı “örtülü”dür.
Milhem ne demek?
Altının binde birlik saflığına “milyem” denir. “995 miliam”, elinizde tuttuğunuz kütlenin binde 995’inin saf altın, binde kalan 5’inin ise altından başka bir metal olduğu anlamına gelir.
Mütehassis nedir?
“Mutehassis” kelimesi Arapça kökenlidir ve Türkçeye Arapçadan gelmiştir. “تَحَسَّسَ” (tehassesa) fiilinden türemiştir ve “hissetmek, hissetmek” anlamında kullanılır. Anlamı: “Uzman”ın, duygularını kolayca hisseden ve bunların kendisini yoğun bir şekilde etkilemesine izin veren duygusal olarak etkilenen kişi anlamına geldiği anlaşılmaktadır.
Mülhem almak ne demek?
Bir şeyden ilham almak, bir şeyden ilham almak.
Müzahim ne demek?
(Ar. muzāḥame muzāḥim, “huzursuzluk, karışıklık çıkaran” kelimesinden) Huzursuzluk ve karışıklık çıkaran kişi: Ancak her insan kendisi için iyi olanı ister ve hoş olmayan şeylere öfkelenir (Cevdet Paşa). Ve onu şeytanla birlikte bulursan, şeytana nazik ol ve kendini ikisinin arasına koy (Ahmet A. Konuk).
Mülhit olmak ne demek?
Özellikle İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren ilahiyat kitaplarında, felsefi düşüncenin etkisi altında İslam dinini ve peygamberlik kurumunu eleştirmek ve filozofları peygamberlerden üstün tutmak amacıyla kullanılmıştır. Bu tutuma sahip kişiye Mülhid (Mülhid) denir ve bu kişilerin oluşturduğu harekete “Melâhide” denir.
Müsellim ne demek Osmanlıca?
Müsellem, Osmanlı İmparatorluğu’nda savaş zamanlarında ordunun sokaklarını temizlemek, köprüleri onarmak, yolları açmak gibi birçok görevi yapan kişiydi.